VAHŞİ TARİK
1 sayfadaki 1 sayfası • Paylaş •
VAHŞİ TARİK
Bu yetki verilmemiş, kuruntularının, nefsinin ürettiği hallerle, ALLAH’ın zatına mahsus varlığı nefsine mal ederek, şeytanı dahi şaşırtıp hayrette düşüren, "yol kesici, ölü soyucu" bu isimler mutasavvıfının sahte şeyhlere yakıştırdığı isimlerden yalnız ikisi olup, evvelce belirttiğim gibi bazıları iyi insanlardır. Bu türlü hakikat ölçüsünün olmamasından kaynaklanan hakıykat fukaraları. Ölçü beşeri ölçü değil. ALLAH’IN tertip ve tanzimidir. Salike hilafet, silsile-yi meratip, izn-i icazet sahibi şeyh efendiye manasında ALLAH tarafından verilen emirle tebliğ edilir. Gayrısı yanlıştır, tehlikelidir. Nazar-ı ilahiden mahrumdur.
Bugünkü gerçek ehl-i tarikin çektiği işkence ve eza na-ehlin tutumundan, dini tedrisat gören kişilerin de felsefeyi benimsemelerinden kaynaklanıyor. Nakil olan din-i İslam’ı akıla dönüştürmelerinin perişanlığını yaşıyoruz. Buna rağmen ümitliyiz. Şöyle ki: Dünden bugün beşer salaha gittiğini her sahada daha iyi görebiliyor.
Dünya ve ebedi yaşantımızı dengeli götüremedik. Tek taraflı düşündük. Tek taraflı çaba gösterdik. ALLAH’ın emrini Peygamber Efendimizin tebliğini umursamadık : “Sizin en hayırlınız dünya için ahiretini, ahireti için dünyasını terk etmeyendir.” “İki günü biri birine eşit olan ziyandadır.” “İlim Çin’de ise de siz onu alınız.” “Hikmet mü’minin kayıp malıdır. Nerede bulursa alsın.” Peygamber Efendimizin bu türlü uyarıları da bizi uyarmaya yetmedi. Tertib-i tanzim-i ilahiyi anlayamadığımızdan öyle hale geldik ki, ne dünya, ne de ebedi hayatın gerçeğini anlayamadığımızdan iki tarafı da götüremedik.
“Ey insan bu alemi ben yarattım sen düzene sokacaksın” hitab-ı ilahisini de ters anladık. Gavur ve kafir dediğimiz Ehl-i kitap İslam’ın bu yönünü, bu hitab-ı ilahiyi bizden iyi anladılar. Biz de yeni yeni muasır milletler seviyesine çıkmak mecburiyetinde olduğumuzu anladık ve icraata başladık. Rabbımız muvaffak kılsın, amin. Bilcümle geri kalmış ülkelere de ALLAH lutfetsin, şuur versin, amin. Ve selamun ale’l-mürseliyn ve’l-hamdü lillahi Rabbi’l-alemin.
Bugünkü gerçek ehl-i tarikin çektiği işkence ve eza na-ehlin tutumundan, dini tedrisat gören kişilerin de felsefeyi benimsemelerinden kaynaklanıyor. Nakil olan din-i İslam’ı akıla dönüştürmelerinin perişanlığını yaşıyoruz. Buna rağmen ümitliyiz. Şöyle ki: Dünden bugün beşer salaha gittiğini her sahada daha iyi görebiliyor.
Dünya ve ebedi yaşantımızı dengeli götüremedik. Tek taraflı düşündük. Tek taraflı çaba gösterdik. ALLAH’ın emrini Peygamber Efendimizin tebliğini umursamadık : “Sizin en hayırlınız dünya için ahiretini, ahireti için dünyasını terk etmeyendir.” “İki günü biri birine eşit olan ziyandadır.” “İlim Çin’de ise de siz onu alınız.” “Hikmet mü’minin kayıp malıdır. Nerede bulursa alsın.” Peygamber Efendimizin bu türlü uyarıları da bizi uyarmaya yetmedi. Tertib-i tanzim-i ilahiyi anlayamadığımızdan öyle hale geldik ki, ne dünya, ne de ebedi hayatın gerçeğini anlayamadığımızdan iki tarafı da götüremedik.
“Ey insan bu alemi ben yarattım sen düzene sokacaksın” hitab-ı ilahisini de ters anladık. Gavur ve kafir dediğimiz Ehl-i kitap İslam’ın bu yönünü, bu hitab-ı ilahiyi bizden iyi anladılar. Biz de yeni yeni muasır milletler seviyesine çıkmak mecburiyetinde olduğumuzu anladık ve icraata başladık. Rabbımız muvaffak kılsın, amin. Bilcümle geri kalmış ülkelere de ALLAH lutfetsin, şuur versin, amin. Ve selamun ale’l-mürseliyn ve’l-hamdü lillahi Rabbi’l-alemin.

» FEN - ANADOLU - DÜZ LİSE ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANLARI 2009-2010
» Topraksız tarım-alıntıdır-
» Topraksız tarım-alıntıdır-
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz